• +90 531 022 89 69
  • Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.
  • Pzt-Cum: 09:00 - 17:00

Propriosepsiyon Santral Sinir Sistemi

Dengenin düzenlenmesi, görsel, vestibüler ve propriyoseptif uyaranlara bağlıdır.

Propriosepsiyon Santral Sinir Sistemi

Propriosepsiyon santral sinir sistemine mekanoreseptör olarak adlandırılan spesifik sinir uçlarından gelen uyarıların tümü olarak tanımlanabilir. Son yıllarda spor yaralanmalarının önlenmesinde proprioseptif çalışmalar giderek önem kazanmıştır.

Kas iğciği ve golgi tendon reseptörleri kasta ve tendonda bulunan, kas boyunda meydana gelen değişikliklerden etkilenen mekanoreseptörlerdir. Germe egzersizleri sonucunda kas boyunda uzama meydana geldiğinden, ısınma sonucunda ise sinir ileti hızı ve kas kasılma hızı arttığından dolayı propriosepsiyonun olumlu etkileneceği düşünülebilir. Propriosepsiyon duyu reseptörleri deride, kaslarda, eklemlerde, ligament ve tendonlarda bulunmaktadır. Bunlar vücudun bazı kısımlarının mekanik olarak yer değiştirmesiyle uyarılır. Araştırıcılar propriosepsiyonu statik ve dinamik propriosepsiyon olarak ikiye ayırmaktadırlar.

Statik propriosepsiyon genellikle ‘pozisyonun hissedilmesi’ olarak tanımlanır. Dinamik propriosepsiyon ise ‘hareketin hissedilmesi’ olarak tanımlanır. Santral sinir sistemine ulaşan proprioseptif uyarılar ile hareketinin hissedilmesi ve eklem pozisyonunun farkında olunmasına kinestezi adı verilir. Egzersiz yaparken aşırı fleksiyon ve ekstansiyon gibi fizyolojik olmayan hareketlerin zararlı etkilerinden, proprioseptif reseptörlerden gelen uyarılar sayesinde korunulmaktadır. Denge veya postürel kontrol, minimum hareketle kararlı konumunu koruyarak bir görevi yerine getirebilme yeteneği olarak tanımlanabilir. Denge, iç ve dış kuvvetler ile çevreyi ilgilendiren faktörlerin dinamik olarak entegrasyonu yoluyla sağlanmaktadır. Dengenin düzenlenmesi, görsel, vestibüler ve propriyoseptif uyaranlara bağlıdır.